Efenim
“Markete gidiyorum zaten.” Markete gidiyoruz diye vuran adam daha mı yavaş vuruyor? Ha dur markete gidiyormuş, yavaş vurayım şuna mı diyor?
“Skutırla gidiyorum zaten.” Skutırla yürüyor musun?
“Bişii olmaz, ben çok tecrübeliyim.” Çarpan adam tecrübeli-tecrübesiz ayrımı yapmıyor ki, yeri geliyor sen ışıkta dururken gelip vuruyor.
“Bişii olmaz ben çok iyi sürücüyüm.” Maşallah, o zaman ekipmanın önemini daha iyi biliyor olman lazım.
“Bişii olmaz, nasılsa düşük sürat…” Kaç mesela 2Km mi?
“Bişii olmaz…”
Geçen haftalarda bir hafta içinde 2 kez kaza geçirdim. Biri skutırla, biri motosikletle. Her ikisinde de güzel yuvarlandım. Birinde yüksek sayılabilecek bir süratle uçup yuvarlandım, diğerindeyse çok düşük bir süratle bir kaputun üzerinden uçtum. Uçmayı da sevmişim bi şekil 😊
Ha bunlar ilk düşüşlerim de değil, uyandırayım.
Yorgunluk, dağılan dikkat, uçuşa geçiş... Üzerimde tam ve iyi bir ekipmanla, full face, tam kapalı sağlam bir kaskla, kaydırmaları olan korumalı bir tulum , bot ve eldivenlerle yuvarlandım. Muhtemelen 130-150 arası bir km.’de. Düşmenin ve yuvarlanmanın şoku ve kolumdaki sürtünme ve ısıya bağlı yanma bir tarafa, ciddi bir yara almadan ayağa kalkabildim. Elbette ki biraz sarsıldım, kaslarım ertesi günlerde biraz ağrıdı ama o kadar olacak. Kırık çıkık olmadan yırtabildim şükür. Motorum da sağlam neyse ki. Ucuz atlattık yani.
Ha bu düşüşten ne ders çıkarttık; dikkatini hiçbir şeyin dağıtmasına izin verme, sürüşteki amacını/odağını bırakma, yorgunluğunu farket ve farkettiğinde motorun üzerindeysen, yavaşla, sakinleş, ilk fırsatta motoru güvenli noktada, kendi iradenle terket, uçarak değil 😊
Diğerindeyse, minik skutırımla tın tın tın, azami, hadi olsun en fazla 40 km civarında, seyir halindeyken, önüme aniden 90 dereceyle kırıveren arabanın ön sağ tekerine çarpıp, kaputun üzerinden uçtum.
Ve maalesef yol kenarındaki su oluğuna yuvarlandım. Çim sulama suyuyla ıslanmam da cabası oldu yani. Yine full face kaskım, korumalı pantolonum, korumalı ceketim, eldivenlerim ve korumalı botlarım vardı üzerimde.
Malum, kaputun üzerinden uçunca güzel bir takla, bir yuvarlanma…
Çarpmayı takiben aklımdan geçense şu oldu; “yaa yine mi yaaa daha yeni düştüümmm!*#$% !” 😊
Yere konarken hem kafamı, hem omzumu, hem dizlerimi, hem de kalçamı vurdum. Ekipmanlardaki korumaları, oldukları yerlere koymalarının bir sebebi var malum 😊 nerede koruma varsa oramı kesin vurdum yani.
Sonuç?
Elbette kaza şoku, sarsılma ve kasların gerilip ertesi gün ağrıması. Kolumdaki sıyrık da açıldı tabii.
Ama yine de kalkıp, skutırın kırılan yerlerini bantlayıp tamirhaneye götürebildim.
Şimdi düşünelim. Ne dedik? Kafamı vurdum.
- Abla bana bişey olmaz, düşsem de kafa sağlam.
Güzel kardeşim muhakkak kafa sağlam ama, bak kaska ne oldu, onun yerinde çıplak kafa olsa ne olurdu?
Neyle düştüm? Skutır.
- Abla alt tarafı skutır, düştüğümüz süratten ne olacak?
Evet güzel kardeşim, ben de 40’la gidiyordum. Ama bak, bir kaputun üzerinden uçtum. Oluyor yani.
Ee çok mu kötü şoförüm? Yoo değilim, idare ediyorum bence 😊
- Abla biz artık pro olduk. Yüksek süratle de hallederiz evelallah.
Güzel kardeşim, maşallah sana tabii de, neden tedbir alabilecekken, işi şansa bırakıyorsun? Ya kemiklerin sandığın kadar dolu değilse , ağır çeken kemiğin değil ise 😊
Yolda sürerken, hiç koruması olmadan skutıra, motora binen pekçok arkadaşımızı görüyorum. Hani bazen kenara çekip uyarasım geliyor. Yahu arkadaş, bu pantolonla bisikletten bile düşsen gene yararsın kolunu bacağını diyesim geliyor. Ya da o ayakkabıyla o bilek kesin gider diyesim geliyor. Veya kasksız giden arkadaşları görünce, senin kafa çelikten mi kardeş diyesim geliyor.
Kötüyü çağırmak hiç alışkanlığım değildir ama, kötüyü düşünüp tedbir almak işim gereği de bende otomatikleşmiş bir reflekstir. Arkadaşlar lütfen, bir kez daha uyarayım;
Lütfen taytla, şortla, tişörtle, eşofmanla, spor ayakkabıyla, çıplak elle, çıplak kafayla motora, skutıra hiçbir şeye binmeyin.
Şimdiye dek gerçekte veya resmini gördüğünüz yaralanmalı/ölümlü motor kazalarını bir gözünüzde canlandırın; kaçında kenara savrulmuş spor papuç vardı hatırlıyor musunuz? Kaçında sürücüde kask yoktu? Kaçında sürücüde koruma yoktu? Neredeyse hepsinde ☹
Bu işi yapacaksanız, kendinizi ve sizin zarar görmenizden zarar görecek sevenlerinizi korumak için, lütfen ekipmansız sürmeyin. Ha ekipman çok pahalı falan da diyecek olursanız, en basitinden bir mikrocerrahi ameliyatı emin olun daha pahalı. Ya da işinizi aylarca belki yıllarca yapamamanızın bedeli çok daha ağır.
O yüzden, piyasaya bakın araştırın, korumalı kıyafetler üreten Türk firmalarımız da var ve çok başarılılar. En pahalısını almaya gerek yok. Üzerinize düzgün olan, korumalı olanı alın hiç yoktan.
Tüm bu sorumluluk mesajlarından sonra, finali biraz yumuşatayım, işi nazara, holistiğe bağlayayım madem.
Elem terefiş, nazar eden tüm kem gözlere şiş diyerek sözlerime son veriyor, inatla sürmeye, ama her zaman tam korumayla, öğrenmeye devam diyorum.
Kalın sağlıcakla.
コメント